Edremit Güncel Bilgi ve Haber Sitesi

Dünyanın diken üstünde takip ettiği İsrail-İran savaşı ve Gazze’deki insanlık dramının devam ettiği bir süreçte Türkiye yine küresel kamuoyunun gözlerinin çevrili olduğu kritik bir zirveye ev sahipliği yaptı. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı “Dönüşen Dünyada İslam İşbirliği Teşkilatı” temasıyla İstanbul’da rekor düzeyde katılımla gerçekleştirildi. İran’ın talebiyle akşam saatlerinde özel bir oturum da düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail saldırganlığına karşı hem İslam ülkelerine hem de dünya kamuoyuna kritik mesajlar verdi. Erdoğan özetle şunları söyledi: 

NETANYAHU BÖLGESEL BARIŞIN ENGELİ: Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Gazze ile birlikte İsrail, Lübnan’ı, Yemen’i ve Suriye’yi de hedef aldı. Şimdi de İsrail’in devlet terörüne 13 Haziran’dan itibaren komşumuz İran muhatap. Bütün bu saldırılarıyla, Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İsrail’in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. 

HAYDUTLUK, RİYAKARLIK: İsrail’in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran’a gerçekleştirdiği saldırıların, tanım ve tarifi haydutluktur. İran’ın, İsrail’in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir. Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde vuku bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabi olmayan, şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail’in, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır. 

SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ: Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum. Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, Batı Şeria’da, devlet ve yerleşimci terörüne, Mescid-i Aksa ile semavi dinlerin beşiği Kudüs’ün tarihi statükosunu yok etme teşebbüslerine asla seyirci kalmayacağız. Buradan uluslararası topluma, özellikle İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere bir kez daha sesleniyorum; Netanyahu’nun çatışmaları daha da derinleştirmek amacıyla söylediği, övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgemizin yeni bir savaşı ve istikrarsızlığı kaldırmaya tahammülü yoktur. 

NETİCE ALININCAYA KADAR TEMASLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ: Bugün buradan bir kez daha çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurguluyor, kolaylaştırıcılık dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyorum. 13 Haziran’dan bugüne kadar adeta yüreğimizi ortaya koyarak sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarf ettik. İnşallah netice alınıncaya kadar bu temaslarımızı sabırla sürdüreceğiz. 

‘Evdeki hesabın çarşıya uymadığını görecekler’

HAYAL PEŞİNDE KOŞUYORLAR: Bölgeyi ateşe, çatışmaya, kaosa ve gözyaşına boğarak güvenliklerini tesis edeceklerini zannedenler, ham bir hayalin peşinden gitmektedir. İsrail, komşularının güvenliğini tehdit ederek kendi güvenliğini sağlayamaz. Evdeki hesabın, çarşıya uymadığını onlar da yavaş yavaş göreceklerdir.

UNRWA’ya destek çağrısı

OYUNU BOZUN: Filistinli mültecilere sahip çıkma noktasında yeri doldurulamaz bir görev icra eden UNRWA’nın İsrail tarafından felç edilmesine müsaade etmemeliyiz. Üye ülkelerimizin UNRWA’yı madden ve manen destekleyerek İsrail’in oyunlarını bozmalarını bekliyoruz. Ankara’da açılacak temsilcilik ofisiyle bundan sonra ajansa olan desteğimizi inşallah daha görünür hale getireceğiz.

‘İslam alemi kutup haline gelmeli’

Çok kutuplu dünyada 2 milyarlık İslam aleminin tek başına bir kutup haline gelmesi şarttır. İslam dünyasının çok daha büyük rol oynayacağı ancak aynı zamanda daha fazla sorumluluk üstleneceği bir dönemin arefesindeyiz. İsrail’in Filistin’de olduğu gibi, Suriye, Lübnan ve İran’daki haydutluklarını durdurmak için daha fazla dayanışma sergilememiz şart. 57 üyesiyle, BM’den sonra en büyük ikinci uluslararası örgüt olan teşkilatımızı daha iyi işletmek, verimli hale getirmek, ekonomik ve toplumsal gelişmenin bir aracı olarak çalıştırmak mecburiyetindeyiz.

Erdoğan’dan kritik temaslar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu marjında kritik ikili görüşmeler de gerçekleştirdi. Erdoğan, yoğun diplomasi trafiği çerçevesinde, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve beraberindeki yetkilileri kabul etti. İletişim Başkanlığından Arakçi’nin kabulüne ilişkin açıklamaya göre, Erdoğan görüşmede, Türkiye’nin İsrail’in Gazze, Lübnan, Suriye’yi hedef aldığı saldırılarda olduğu gibi İran’a yönelik saldırılarına karşı da dirayetli bir duruş sergilediğini, çatışmaların sona erdirilmesi ve diplomasiye dönülmesi için çeşitli temaslar gerçekleştirdiğini ifade etti. Bölgenin yeni bir savaşa tahammül edemeyeceğini, İsrail’in derhal durdurulması gerektiğini, nükleer anlaşmazlığın çözümüne giden yolun müzakereden geçtiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin “kolaylaştırıcılık” gibi alanlarda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğu mesajını verdi. Erdoğan’ın Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’yi kabulünde de gündem İsrail-İran çatışmasıydı. Erdoğan ayrıca, Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Syed Asım Münir ile Başbakan Yardımcısı Muhammed İshak Dar, BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Miguel Moratinos ve BM Filistinlilere Yardım Ajansı Genel Komiseri Philippe Lazzarini’ni de ayrı ayrı kabul etti.