Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanı Ögel, Milliyet’e konuştu: Teknolojik tarım köye göçü sağlar
Gençleri tarıma yönlendirebilmek için teknolojinin kullanılması gerktiğinin altını çizen Prof.Dr. Ögel, sokakta satılan çiğ sütler için “Hastalık yapıcı mikroorganizmalar ve antibiyotik kalıntısı olabilir” dedi.
Aslıhan Altay Karataş / ANKARA - Yeni oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu’nun Başkan Vekili Prof.Dr. Zümrüt Begüm Ögel, ilk röportajını Milliyet’e verdi. Kurulun “Gıda Güvencesi” ana başlığı ve “bulunabilirlik, erişilebilirlik, güvenilirlik, besleyicilik, sürdürülebilirlik” alt başlıkları üzerinde çalışacağını ifade eden Ögel, tarımda sürdürülebilirliğin önemini vurguladı. “Çünkü çiftçimiz yaşlanıyor, yaş ortalaması 59 oldu. Gençlerin tarımı tercih etmeleri için politikalar üretmeliyiz” diyen Ögel, şehirden köye tersine göçün de teşvik edilebileceğini, bunun yolunun ise “teknolojik tarım” olduğunu dile getirdi. “Bizim gençleri tarıma yönlendirebilmemiz için onların alışkanlıklarını tarıma taşıyabilmemiz lazım” diyen Ögel, ağır işlerin makineler, robotlar tarafından yapılabileceği yerli ve milli teknolojileri geliştirebilecek mühendis insan kaynağına sahip olduğumuzu ve bunun tarım sektörüne kanalize edilerek değerlendirilebileceğini belirtti.
Sokak sütüne dikkat!
Sokakta satılan sütlerdeki tehlikeye işaret eden Ögel, “Denetimsiz sokak sütü satışı olmamalı, çünkü sokakta satılan sütün içinde hastalık yapıcı mikroorganizmalar ve antibiyotik kalıntısı olabilir, kaynatıldığında ise besin kaybı yüksek olur” uyarısında bulundu. “Politika Kurulumuzun ilk ele almak istediği konulardan birisi de ‘Sıfır Atıklı Türkiye’ ve yeşil bir dünya için, gıda israf ve kaybının önlenmesidir” diyen Ögel, engellenemeyen atık ve artıkların da katma değerli ürünlere dönüştürülerek ekonomiye geri kazandırılabileceğini kaydetti.
‘Yerli ve milli tohum üretmeliyiz’
Türkiye’nin kırsal kalkınma ve tarımda sürdürülebilirlik konularında aile işletmelerinin desteklenmesi politikasını benimsediğini hatırlatan Ögel, “Ata tohumlarımızın bizlere sağladığı zengin gen kaynakları elimizdeki en değerli hazinedir” diyerek, yerli ve milli tohumun önemine dikkat çekti; özellikle stratejik ürünlerde, kurulabilecek “Islah Merkezleri” ile hem yerli milli tohum sanayisinin geliştirebileceğini aynı zamanda da iklim krizine uyumlu çeşitlerin üretilebileceğini kaydetti.
Profesörlükten çiftçiliğe
Şehirde doğup büyüyen, üniversitede akademik kariyer yapan Ögel, bir süredir ÇKS’ye kayıtlı çiftçi aynı zamanda. Ögel, Konya Seydişehir’deki tarlasına Macar fiği ekerek başladığı çiftçilik tecrübesini de anlattı. “Şu anda bazı sorunlar olsa da, toprak sahibi olmak ve üretmek birkaç sene sonra çok daha önemli olacak. İşçi bulmak çok büyük problem, nakliye çok pahalı” diyen Ögel, çiftçinin tarımsal üretim yanı sıra katma değerli üretim, ticaret veya kırsal turizm gibi ek işlerle gelirini artırabileceğini belirtti.
Pestisite karşı ‘reçete’
Gıdadaki “pestisit” kuşkularına karşı Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “reçete” uygulamasını gündemine aldığını belirten Ögel, “Nasıl ki eczanelerde antibiyotik ve diğer kritik ilaçlar reçetesiz satılamıyor, bunu bitki ilaçlarına da uygulamak mümkün” dedi. Alandaki uzman bilim insanlarının önerileri doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Ögel, en büyük sorunun pestisitlerin ve diğer tarım ilaçlarının yanlış kullanımı olduğunu, bunun da en başta eğitim ve bilinçlendirme yolu ile engellenebileceğini söyledi.
Benzer Haberler
Şanlıurfa'da traktör devrildi! 2 kişi hayatını kaybetti
Adalet Bakanı Tunç'tan Madleen açıklaması! 'İsrail, vicdanının olmadığını tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir'
Ters yöne giren sürücüye 15 bin TL ceza
13 yaşındaki Burak Koçak'ı arama çalışmaları 4'üncü günde devam ediyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan İsrail'in Madleen gemisine saldırısına sert tepki
TEM Otoyolu'nda feci kaza! Cip, bariyerlere çarpıp sürüklendi
Bakan Yumaklı duyurdu: Karadeniz’deki iki dev yatırımda üretim başladı
SON DAKİKA DEPREM HABERLERİ: Kütahya'da 3.7 büyüklüğünde deprem!