NEWSWEEK ERDOĞAN ANALİZİ: Dünyanın en güçlü adamlarından biri
Newsweek'te yer alan çarpıcı Erdoğan-Türkiye analizinde Türkiye dünyadaki gelişmelerin tam ortasında olarak nitelendi.
İllüstrasyon: Newsweek
Newsweek'ten çarpıcı bir Türkiye ve Erdoğan analizi geldi. "ABD Başkanı Donald Trump Washington'ın Orta Doğu'daki dış politikasını yeniden şekillendirmenin yollarını ararken, giderek artan şekilde, bölge ve ötesinde en etkili seslerden biri haline gelen ve uzun süredir müttefik olan bir ülkenin liderine yöneliyor" ifadeleriyle başlayan çarpıcı analiz şöyle devam ediyor:
- Geçtiğimiz hafta boyunca, Erdoğan, birçok jeopolitik cephede kilit bir aktör olduğunu bir kez daha kanıtladı. PKK'nın fesih kararından sadece günler sonra, Erdoğan'ın Trump'ı Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırmaya ikna etmesi ve hatta Trump'ın ikinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı ziyareti olan Suudi Arabistan'daki üst düzey görüşmeler sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bir araya gelmesini sağlaması takdirle karşılandı.

- Türkiye, İran ve Avrupa arasında yüksek riskli nükleer görüşmelere, Rusya ve Ukrayna arasındaki zorlu savaş müzakerelerine de ev sahipliği yaptı. Tüm bu gelişmeler, Trump'ın her iki konuda da diplomatik çabalara öncülük etmeye isteğinin azalmasıyla aynı zamana denk geldi ve onu (Trump'ı) vizyonunu hayata geçirme kapasitesine sahip gibi görünen tek liderle aynı hizaya gelmeye itti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu üyesi Çağrı Erhan, Newsweek'e yaptığı açıklamada "Trump, ona bir dost gözüyle bakıyor" derken "Ve onun hem bölgesel hem de küresel düzeyde kilit bir aktör olmasını, Trump yönetimiyle iş birliği yapması istiyor. Bence her iki ülke de bu yeni dönemde karşılıklı olarak fayda sağlayabilir" diye ekledi.
'ERDOĞAN'IN BAŞARI REÇETESİ'
Newsweek, "Erdoğan'ın Başarı Reçetesi" ara başlığının altında Çağrı Erhan'ın Erdoğan'ın başarısını dört faktöre bağladığını belirterek şunları kaydetti:
"Erhan'a göre bazı düşmancıl ülkeler arasında bile onun güvenilirliğine büyük saygı duyuluyor. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın etkisi ona 'bölgesel düzeyde söz hakkı' kazandırdı ve bu da onu dünyanın en zorlu çatışmalarında hedeflerini ilerletmek için elverişli bir konuma getirdi. Rusya-Ukrayna krizine gelince, Türkiye iki komşusunun birbiriyle savaşmasını değil, barış masasına oturmasını istiyor."
'BEN ONDAN HOŞLANIYORUM, O DA BENDEN'
"Trump'ın Orta Doğu turu sırasında Erdoğan'a yönelik övgüleri, ABD liderinin Türk mevkidaşına duyduğu hayranlığı dile getirdiği son örnek oldu. Suriye'deki isyancıların ani ilerleyişiyle Esad rejiminin düşmesinden kısa süre sonra, Trump, Erdoğan'ı 'çok zeki ve çok sert bir adam' olarak tanımladı" notu düşen Newsweek ekliyor:

Haber şöyle sürüyor: "Trump, 16 Aralık'ta, göreve başlamasından sadece bir ay önce düzenlediği bir basın toplantısında, 'Bence Türkiye, Suriye'nin anahtarı olacak. Başka hiç kimsenin bunu söylediğini duymadınız ama ben tahmin etmekte oldukça iyiyim' demişti. Trump'ın onayı, 7 Nisan'daki bir basın toplantısında, Orta Doğu'daki diğer önemli ABD müttefiklerinden İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile birlikte yaptığı açıklamada daha da belirgindi. Trump, 'Erdoğan adlı bir adamla çok iyi bir ilişkim var. Onu duydunuz mu? Ben ondan hoşlanıyorum, o da benden hoşlanıyor' dedi. Bu arada, Trump ile Netanyahu arasındaki görüş ayrılığı son haftalarda daha belirgin hale geldi. Trump, ABD-İsrail rehinelerinin serbest bırakılması için Filistinli Hamas hareketiyle doğrudan görüşmeler yaptı."
'TÜRKİYE'Yİ YENİDEN BÜYÜK YAPMAK'
"Altı asırdan fazla bir süre boyunca, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimi altında Türk etkisi Orta Doğu'nun büyük bir kısmında egemen oldu. Çok etnik kökene sahip bu devlet, eski Bizans başkenti Konstantinopolis'te (İstanbul) kuruldu ve Roma'nın son kalıntılarına son vererek küresel bir güç haline geldi. Ancak uzun bir gerileme dönemi yaşadı. Balkanlar ve Kuzey Afrika'daki hakimiyetini yitirdi, nihayetinde I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'ne yenilince Arap dünyasındaki kontrolünü tamamen kaybetti" ifadeleri kullanan Newsweek şöyle devam etti:
- "Ama bugün, 21. yüzyılın büyük bir bölümünde olduğu gibi, onun halefi olan Türkiye yeniden yükselişte. Erdoğan'ın destekçileri ve karşıtlarından birkaçı, onun politikalarını bir tür 'neo-Osmanlıcılık' olarak tanımlanıyor. Erdoğan ve etrafındakiler bu terimi reddetse de, Türk lider sık sık halkını AK Parti için destek toplarken 'Osmanlı torunları' olarak tanımlıyor."
ESKİ BÜYÜKELÇİ JEFFREY'DEN TÜRKİYE SÖZLERİ
Newsweek ayrıca ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve Trump'ın ilk döneminde DEAŞ'a karşı koalisyona temsilci olarak atadığı James Jeffrey'in görüşlerine yer verdi. Jeffrey son 25 yılda, yani yaklaşık olarak Erdoğan'ın yönetimi süresince Türkiye'nin jeostratejik etkisini önemli ölçüde artırmasını özetli şu sebeplerle açıkladı:
- 2000 yılından itibaren, Avrupa Birliği destekli ABD'nin 'tek kutuplu' dönemi sona erdi. Avrupa ve Amerika (özellikle Avrupa), küresel GSYİH (gayri safi yurt içi hasıla) sıralamasında gerilerken sistem karşıtı devletler yükseldi: Rusya, Çin, İran. Bunlar, coğrafi olarak kritik bir konumda olan, orta büyüklükte ve agresif biçimde aktif bir devletin önemini artırdı, yani Türkiye'nin.
Jeffrey, Erdoğan'ın bu bölgelerde 'her masada bir sandalye almak için çaba sarf ederken uzun vadeli sorunları çözmeye çalıştığını', aynı zamanda içerde ise potansiyel zayıf noktaları ustalıkla yönettiğini' belirtti.
Buna rağmen Jeffrey, iki lider arasında 'çıkar ortaklığı' olduğunu düşünüyor. İkisi de İran ve Rusya konusunda benzer pozisyonlar alıyorlar, bu da Amerika’nın Avrupa’daki ortaklarından farklı' diye ekliyor.
'TÜRKİYE TAM ORTASINDA'
Newswek'e göre Trump'ın Ocak ayında tekrar iktidara dönüşüyle Washington'ın Avrupa'daki NATO müttefikleriyle bağlarının kötüleşmesi, çok daha geniş çaplı küresel bir liderlik mücadelesinin tam ortasında yaşanıyor. Bu mücadele genel olarak ABD ile Çin arasında düşünülüyor.
Ama dergideki analize göre "Türkiye, hem mecazi hem de gerçek anlamda bu mücadelenin tam ortasında. Erdoğan, geçen Temmuz ayında Newsweek'e verdiği röportajda, hem NATO'daki rolüne yatırım yaptığını hem de Avrupa ile daha yakın ilişki kurmaya çalıştığını belirtirken, aynı zamanda Çin ve Rusya'nın önderlik ettiği BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi bloklarla da bağlarını güçlendiriyor."
'21'İNCİ YÜZYILIN EN ÖNEMLİ STRATEJİK GELİŞMESİ'
"Ekim 2022'de, cumhuriyetinin 99'uncu yıldönümünde Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcını ilan ederek hırslarını daha da netleştirdi" ifadeleriyle süren analiz ayrıca ABD Ordusu emekli albayı Richard Outzen'in "Türkiye'nin jeopolitik yükselişi ve güç projeksiyonunu '21'inci yüzyılın en önemli stratejik gelişmelerinden biri' olarak nitelendirmesiyle devam etti ve şu tespitlerle bitti:
Trump, övündüğü 'Amerika'nın Altın Çağı'nda Erdoğan'a bir yer ayırmış gibi görünüyor. Outzen, 'ABD'nin dünyayı tek başına yönetmek için ne iştahı ne de kaynakları var. Dünya genelindeki çeşitli bölgelerde genel, belki tam olmasa da, uyum içinde olan yetenekli ortaklara ihtiyacı var' dedi. ABD ile Türkiye'nin çıkarlarının örtüştüğü çatışmalar ve bölgesel zorluklar listesi uzun, ve Washington ciddi askeri, ekonomik ve diplomatik yeteneklere sahip ortaklara ihtiyaç duyuyor' diye ekledi.
Benzer Haberler
Irak'ta Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani liderliğinde seçim ittifakı kuruldu
İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan küstah Gazze tehdidi
ABD Dışişleri Bakanı Rubio'dan flaş Suriye iddiası: Birkaç hafta içinde gerçekleşebilir
Hamas'tan Doha açıklaması: Yetkiden yoksun müzakere heyeti, İsrail'in dünyayı yanıltma girişimidir
AB İsrail'le ortaklık anlaşmasını gözden geçirecek
Washington Post duyurdu: Savaş devam ederse ABD İsrail'i terk edecek
Son dakika: AB'den Suriye kararı! Yaptırımlar kalkıyor
İsrailli doktordan Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler için skandal benzetme