Mavi gömlekli genç o günü anlattı: Telefonlarım günde 200 kez çalıyor, tehdit ediliyorum
Sanal medyada mavi gömlekli çocuk olarak anılan genç, İstanbul Marmaray’da bir babanın, iki çocuğunun yanında yumruklu saldırıya uğradığı olayın detaylarını anlattı.
İstanbul Marmaray’da yaşanan olayların yankıları sürüyor. Marmaray’da bir baba, iki çocuğunun yanında yumruklu saldırıya uğramış ve saldırgan tutuklanmıştı. Olayın ardından mavi gömlekli genç konuştu. Aktan "Şöyle bir algı oluştu kamuoyunda, sanki yumruğu ben atmışım. Ben kesinlikle adama vurmadım. Ben araya girdim. Onları ayırdım. İlk müdahale eden ben olmama rağmen orada provoke etti beni. Yumruk yiyen baba, 'senin yüzünden ben yumruk yedim. Her şey senin yüzünden' dedi. Sonra bütün Marmaray'da linç yiyecektim. Ben ayırmaya çalışırken benim üstüme kaldı. Eve gittiğimde sosyal medyada yayıldığını bilmiyordum. Bir baktım ki 'mavi gömlekli çocuk' diye sayfalarca hakaretler, linçleme politikaları başlamış. Çok ciddi tehdit mesajları aldık. Ev adresim, telefon numaralarım, ailemin telefon numaraları komple ifşa edilmiş" dedi.
"VİCDANIM RAHAT ETMEDİ"
Olay, 30 Mayıs Cuma günü saat 16.45 sıralarında Marmaray Süreyyapaşa İstasyonu’nda meydana geldi. İki çocuğuyla birlikte seyahat eden Deniz E. ile Zehra A. arasında yer verme nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Marmaray’da bulunan Ekrem D. (50), Deniz E.’yi darbetti. O anlara tanıklık eden yolculardan İbrahim Aktan'nın da kavgaya dahil olmasıyla arbede büyüdü. İstasyonda inen taraflar, tartışmayı burada da sürdürdü. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Saldırıyı gerçekleştiren Ekrem D. tutuklanırken, İbrahim Aktan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sosyal medyada ‘mavi gömlekli’ olarak anılmaya başlanan üniversite öğrencisi İbrahim Aktan konuştu.
Aktan "Ben her zamanki rutinimi yapmıştım. Okuldan çıkmıştım. Yenikapı'da Marmaray tren istasyonunda trenimi bekledim bindim trenime. Gelirken rutin yine aynı yolculuk devam ederken Bostancı İstasyonu'nda çocuklu baba orada bekliyordu. Tren kapıları açıldı. Aslında çok rahat bir şekilde geçebilirdi. Kenarda bekleyen bir kardeşimiz vardı. Direkt ona bir sözlü tepkide bulundu. 'Sen niye burada bekliyorsun? Benim çoçuklarım sana takılabilir, çekilde girelim' dedi. Oradaki kardeşimiz de özür dileyerek abi geç dedi. Geçtikten sonra olay devam etti. Beyefendi susmadı. Bağırmalarını, tepkilerinin tonunu biraz daha arttırarak devam etti. Yaklaşık beş altı dakika boyunca hiçbir şekilde susmadı, devam etti. En son hakaret boyutlarına vardı. Çok ciddi tepkiler göstermeye başladı. Sonra etraftaki insanlardan da mırıldanmalar başladı. ‘Yahu ya yeter, yani bu kadar uzatılacak bir durum değil’ diye tepkiler başladı. Daha sonra orada yumruk atan beyefendi olaya müdahale etti. Hanımefendiyle siz niye böyle konuşuyorsunuz? Konuşma üslubunuz çok ağır.' dedi. Daha sonra baba aynı tepkiyi yumruk atan beyefendiye de verdi. Sonra olay yine aynı şekilde kendi aralarında devam ederken, sarı saçlı bir hanımefendi var. Döndü bu sefer tepki gösteren adama ‘sen niye karışıyorsun? Onlar kendi aralarında tartışıyorlar’ dedi. Ama kendi aralarında tartışma diye bir şey yok. Oradaki kardeşimiz korktu, ağlamaya başladı. Hiçbir şekilde adama cevap veremiyor. Zaten başta özür dilemiş. Adam hakaret boyutuna vararak daha da tepkilerini arttırarak kızın üstüne gitmeye başladı. Vicdanım rahat etmedi. Orada sözlü bir şekilde tepki gösterdim" dedi.

"MARMARAY'DA LİNÇ EDİLECEKTİM"
İbrahim Aktan "Bakın altını çiziyorum. Çünkü şöyle bir algı oluştu kamuoyunda, sanki yumruğu ben atmışım. ‘Mavi gömlekli genç vurdu, mavi gömlekli genç adamın burnunda kırdı’ gibi bir algı var. Ben kesinlikle adama vurmadım. Altını çiziyorum onun. Daha sonradan da ben tepki göstermeye başladıktan sonra yumruk atan beyefendi direkt kızın yanında olduğu için adamın ettiği hakaretleri, büyük ihtimal hissetti. Kapı açıldığı an yumruk atıyor. Daha sonra yumruk attıktan sonra fark ettiyseniz orada daha yakında insan olmasına rağmen araya ben giriyorum. Oradaki yumruk atan beyefendiyi itiyorum. ‘Ya diyorum ne yapıyorsunuz? Çoluk çocuk var’ diyorum. Ben tepkimi koydum ortaya ama bizim kültürümüzde de vardır. Bizim yetiştiğimiz toplumda da vardır. Yanında çoluk çocuk olan bir kişiye hiçbir şekilde vurulmaz. Sadece tepkini koyarsın ortaya devam edersin. Bir kısım var. Benim ittiğim bir kısım. Daha sonra ben araya girdim. Onları ayırdım. Ayırmaktan sonra ilk müdahale eden ben olmama rağmen orada provoke etti beni. Yumruk yiyen baba, ‘senin yüzünden ben yumruk yedim. Her şey senin yüzünden’ dedi. Daha sonra bütün Marmaray'da linç yiyecektim. Ben ayırmaya çalışırken benim üstüme kaldı ve beni itti. Ben de onu iterek dedim ki ‘benim ne suçum var ? Benlik ne durum var’ diye kendim orada açıklama gereği duydum" şeklinde konuştu.
"ŞİKAYETÇİ OLMADIĞI İÇİN TUTUKLULUK SÜRECİM OLMADI"
Aktan, "Sonra ben diğer vagona götürüldüm. Diğer vagondan çıktıktan sonra ben normalde Süreyya Plajı'na inecektim. İnanın normalde beyefendinin Süreyya Plajında ineceğini bilseydim olay uzamasın diye bir durak önce veya bir durak sonra inerdim. Ben de indikten sonra bir baktım ki beyefendi orada. Yoluma devam edeceğim. Bulaşmadan merdivenden gideceğim. Burnumu tutuyordu zaten videolarda da gözüküyor. Bana böyle kafa sallayaraktan tehditvari bir hareketle görüşeceğiz dedi. Kamuoyunda tehdit etmişim gibi anlaşıldı. Çok yanlış anlaşılmış bir fotoğrafım var. Burada normalde ben hiçbir şekilde orada tehdit olarak onu yapmadım. Ben gittim yanına. Bana 'seninle görüşeceğiz' hareketini yaptıktan sonra yanına gittim. Bak kaç yaşında adamsın dedim. Yanında çoluğun çocuğun var. Düştüğün duruma değer mi dedim. Sonra yoluma devam ederken işte güvenlik görevlilerini gördü şikayetçiyim dedi. Sonra geldi bana arkadan vurdu. Ben de o saatten sonra kendimi korumam gerekiyordu. Kendimi korudum orada. Daha sonra da karakola götürüldük. Beyefendi de geldi, ben de gittim. Beyefendi benden şikayetçi olmadı. Daha sonradan da bana geldiler. Ben aslında şikayetçi olacaktım orada. Bana dediler ki ‘beyefendi senden şikayetçi olmadı. Sen de konuyu uzatma.’ Çünkü ben darbedildim. Hani bana vuruyorlar orada. Uzatma bu konu kapansın dediler. Ben de tamam dedim. Karşılıklı olarak birbirimizden şikayetçi olmadık. Karakoldan ayrıldık. Bundan dolayı da benim herhangi bir tutukluluk sürecim olmadı" dedi.

"OLAY HER GEÇEN GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR"
Aktan, "Eve gittiğimde sosyal medyada yayıldığını bilmiyordum. Bir baktım ki ‘mavi gömlekli çocuk’ diye sayfalarca hakaretler, linçleme politikaları başlamış. Daha sonra bir fark ettim ki benim TC kimlik numaramdan tutun, ev adresim, telefon numaralarım, ailemin telefon numaraları komple ifşa edilmiş. Her yerde benim özel bilgilerim dolanıyor. Sonra tehdit mesajları geldi. Çok ciddi tehdit mesajları aldık.
"GÜNDE 200 TANE TELEFON ALIYORUM"
Günde iki yüz tane telefon alıyorum. Tehdit telefonları... Artık açmamaya başladım. Bu sefer mesaj yoluyla... O mesajların hepsi de duruyor. Hepsi tehdit: “Senin kafanı koparacağız”, “Sana şöyle yapacağız, böyle yapacağız”, “Onun selamını getirdim”, “Bunların selamını getirdim” diye bana bir sürü mesaj yağmaya başladı. Daha sonra benim anneme, babama, kardeşime cinsel organlarını çekip atma boyutlarına varana kadar çirkince saldırılara uğradım.
Evime gelip fotoğraf çekenlerden, işte görüşeceğiz diyenlerden tutun. Herkesin psikolojisini bozar derecede çok ağır tehdit mesajları aldım. Bununla da alakalı zaten davalarımızı da açtık. Gerekli yargılamalarda yapılacağına inanıyorum. Şiddetin hiçbir türlüsünü kabul etmiyorum. Şiddet sadece fiziksel olarak değildir. Bunu kamuoyuna söylemek istiyorum. Fiziksel olarak şiddet ayrı bir şey. Sözlü şiddet de vardır. Kardeşimiz orada dakikalarca sözlü şiddete maruz kaldı. Dakikalarca ağladı. Hatta Pendik durağına indikten sonra da baygınlık geçirmiş. Marmaray görüntülerini talep ettik. O çıktıktan sonra da zaten olay daha da gün yüzüne çıkacak. Kardeşimizin ailesi beni aradı, bana ulaştı. Teşekkür ettiler. Orada kızımızı yalnız bırakmadığın için ona destek olduğun için teşekkür ederiz dediler. Yani biz kadına şiddetin her türlüsüne karşıyızdır. Ve orada kardeşimiz hani o kardeşimiz olmaz başka biri olur, ablamız olur, kendini savunamayacağını hissettiğimiz bir kişi olduğunda fiziksel olarak demiyorum ama orada yanında durmamız gerekiyor. Ben de bunu söylüyorum. Yarın öbür gün sizin çocuklarınız da orada böyle bir durumla karşılaşılabilir. Bu durumu vicdanlı insanların artık takdirine bırakıyorum bunu. Olay her geçen gün gün yüzüne çıkıyor. Daha da güzel olacağına inanıyorum" dedi.

‘O KADIN SEVGİLİM DEĞİLDİ, DUYARLI BİR VATANDAŞTI’
İbrahim Aktan "Marmaray’da Süreyya plajı istasyonunda yanımda bir hanımefendi, duyarlı bir vatandaş olay daha da büyümesin diye gelip yardım etmek istedi. O hanımefendi benim sevgilim olarak lanse etmişler. Sanki o kıza erkeklik yapmak için böyle hareketler yapıyormuşum gibi lanse etmişler durumu. O hanımefendiyi ben ilk defa orada gördüm. Ondan sonrada herhangi bir karşılaşmamız da olmadı. Tanımıyorum kendisini ama bu linçlerden dolayı da kendisinden de kendi adıma özür diliyorum. Çok ağır linçler edildi, çok ağır sözler söylendi. Bu hanımefendiyi hiçbir şekilde tanımıyorum. Orada seyahat eden bu durumdan rahatsız olan duyarlı bir vatandaştı sadece" dedi.



Benzer Haberler
Son dakika! Bahçeli: Gençlik üzerindeki oyunlara son verilmeli
Konya'da devrilen yolcu otobüsündeki 1 kişi öldü, 26 kişi yaralandı
Bakan Yerlikaya'dan sürücülere uyarı: Trafik kuralları yaşatır
Otoyollar her yıl ‘otomatik’ zamlanacak
Tarım Bakanı Yumaklı şoför koltuğuna geçti denetime çıktı
Gayrimenkulde tekno pasta için büyük yarış
OPET’ten çifte başarı geldi
Türkiye’ye güven imzası