Edremit Güncel Bilgi ve Haber Sitesi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Başkanlığın koordinasyonunda, ABD'nin New York kentinde "42. Türk Günü Yürüyüşü" ve çeşitli etkinlikler düzenlendi.

Programda katılımcılara video mesajla hitap eden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Türk-Amerikan toplumu başta olmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan ve Türk dünyasından da yoğun ilgi gören etkinliğin, birlik, beraberlik ve dostluğun somut bir nişanesi olduğunu belirtti.

Etkinliğin sadece bir yürüyüş değil, aynı zamanda Türkiye'nin tarihi mirasının, kültürel zenginliğinin ve güçlü vizyonunun dünyayla paylaşılması olduğunu kaydeden Altun, "Ay yıldızlı bayrağımızın göğe yükseldiği bu anlar, sizlerin katılımı ve emeği ile daha bir anlam kazanmakta. Sizler, bu topraklarda Türkiye'nin değerlerini ve ilkelerini temsil eden birer vatandaş diplomatsınız. Sivil toplumda, bilim dünyasında, girişimcilikte, sporda, kültür ve sanatta gösterdiğiniz başarılarla sadece bireysel varlığınızı değil, milletimizin güçlü temsilini de üstleniyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve ABD'nin, uzun yıllara dayanan stratejik ortaklığı ve NATO müttefikliği çerçevesinde ilişkilerini şekillendiren iki ülke olduğuna dikkati çeken Altun, bu köklü işbirliğinin yalnızca savunma alanında değil, bölgesel istikrarın ve küresel barışın inşa edilmesinde de önemli bir rol oynadığını ifade etti.

İlginizi Çekebilir

İletişim Başkanı Altun'dan Reuters'ın TCMB Başkanı iddialarına yalanlama

İletişim Başkanı Altun yazdı: Ulusal Güvenlik Tehdidi Olarak Dezenformasyon ve Manipülasyon Siyaseti

İletişim Başkanı Altun: Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmış olanlara bırakmayacağız

Altun, iki ülke arasında görüş ayrılıklarının yaşandığı konuların zaman zaman gündeme gelebildiğini belirterek, Türkiye olarak bu ilişkiyi karşılıklı saygı, yapıcı diyalog ve ortak menfaatler zemininde daha ileri taşıma arzusunda olduklarını vurguladı.

Ticaret, yatırım ve inovasyon alanlarındaki ortaklıkların derinleşmesinin, her geçen yıl daha büyük bir ivme oluşturarak ikili ilişkileri güçlendirdiğine işaret eden Altun, bunun yanı sıra eğitim alanındaki işbirlikleri ve kültürel diplomasi faaliyetlerinin, iki ülke arasında kalıcı dostluk köprüleri inşa ederek toplumsal bağları pekiştirdiğini aktardı.

Altun, bugün insanlığın en çok adil bir anlayış zemininin oluşturulmasına ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Dünyanın dengesini sarsan pek çok meseleyi bu şekilde konuştuğumuz, ele aldığımız bir dönemdeyiz." açıklamasında bulundu.

 "TÜRKİYE, SURİYE'DE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜN KORUNMASINI DESTEKLEMEKTE"

Küresel ticaret ve dezenformasyon savaşları, Rusya-Ukrayna Savaşı, son dönemde gerilen Pakistan-Hindistan hattı ve İsrail hükümetinin Gazze'deki katliamlarının, uluslararası düzenin kırılgan yapısını gözler önüne serdiğini vurgulayan Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan insanlık dramları karşısında sesini yükseltmekten geri durmayan bir milletiz. İstikrarlaştırıcı bir güç olarak bugüne kadar adaletin ve mazlumun yanında, zalimin karşısında durduk, bundan sonra da bu tutumumuzu sürdüreceğiz. Bu çerçevede, Suriye'de iç savaşın sona ermesi ve özgür Suriye'yi temsil eden geçici yönetimin kurulması, bölgemiz ve dünya barışı adına memnuniyet vericidir. Türkiye, her daim Suriye'de güvenliğin, istikrarın sağlanması ve toprak bütünlüğünün korunmasını desteklemektedir."

"BARIŞ, İSTİKRAR VE ADALET, ANCAK İLKELİ BİR DURUŞLA MÜMKÜN OLUR"

Altun, Türkiye'nin herkes için barış ve adalet mücadelesini sürdürürken, uluslararası alanda başta terörizmle mücadele olmak üzere birçok konuda çifte standartla karşı karşıya kalabildiğine dikkati çekti.

Yıllardır Türkiye ve yakın coğrafyasını hedef alan terör örgütlerinin tutunmaya çalıştığı zeminin yalnızca bölge için değil, küresel güvenlik için de ciddi tehdit olduğuna işaret eden Altun, "Bu tablo, bizlere bir gerçeği çok somut şekilde tekrar hatırlatıyor. Barış, istikrar ve adalet, ancak ilkeli bir duruşla mümkün olur." açıklamalarında bulundu.

Günümüzün en ciddi diğer meselelerinin İslamofobi ve yabancı düşmanlığının yaygınlaşması, nefretin siyaset ve medya eliyle meşrulaştırılmaya çalışılması ve dezenformasyon olduğuna vurgu yapan Altun, bu kaotik atmosferde, Türk-Amerikan toplumunun birlik ve beraberliğinin çok kıymetli olduğunu ifade etti.