Edremit Güncel Bilgi ve Haber Sitesi

Duygu Erdoğan - Bugüne kadar görece sakin bir seyir izleyen altın fiyatları, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ardından yeniden tırmanışa geçti. Son olarak 22 Nisan’da 3 bin 484 dolar ile rekor seviye deneyen altının ons fiyatında ardından yaşanan düşüş ve yatay seyir, dün itibarıyla 3 bin 425 dolar sınırını aşarak yeni rekor sinyalleri verdi. Dünyadaki gergin ortam ve piyasaların hızlı etkilenmesiyle yatırımcı güveninin kıymetli metallere kaydığı vurgulanırken, özellikle bölgedeki iki büyük güç arasındaki çatışmalardan altının daha fazla etkilenerek hızla tırmanması bekleniyor.

Güçler çatıştı, piyasa karıştı 

Kapalıçarşı’da da dün günün ilk saatlerinden itibaren hareketlilik göze çarptı. Alım satım işlemleri için seyrin takip edildiği bölgede, fiyat oynaklığı karşısında hızlı işlemler yapıldı. Bölge kuyumcularından Nazar Özsahakyan, belirsizlik dönemlerindeki harekete dikkat çekerek, “ABD tarafında Başkan Donald Trump’ın etrafa saçtığı belirsiz hamleler ve gergin ortam devam ederken; İsrail ile Filistin ve Rusya ile Ukrayna arasında bir süredir sakinleyen süreç altını yerinde tutuyordu. Ancak bu son durum, hem mevcutta hızlı bir hareket getirirken, hem de öngörülemez bir ortam oluşturdu. Orta Doğu’da iki büyük güç ve nükleer bir yapılanma var. ABD’nin ise İsrail’i destekleği düşünülüyor. Böyle olunca yani daha büyük güçler karşı karşıya gelince; ticaretin ve piyasaların çok daha fazla etkilenmesi bekleniyor” diye konuştu.

Petrol de hareketli 

Doğal gaz ve petrolde dünyanın önemli kaynaklarının yer aldığı İran’daki ortam, enerji fiyatlarını da zora koşuyor. Yıla 80 dolar seviyesinden rekor bir hareketle başlayan brent petrol fiyatı nisana kadar sınırlı bir hareket göstermiş ardından da düşüşüne devam etmişti. Brent petrolde dün fiyat 76 dolara kadar çıktı. Henüz bir çatışmanın savaşa dönüp dönmeyeceği ile belirsiz hamlelerin takibi devam ederken izlenen yön belli olmasa da enerji unsurlarında fiyatın tırmanışını sürdürmesi öngörülüyor. 

Hürmüz Boğazı kapanırsa…

İran’ın bölgede önemli bir stratejik bölge olarak eline güçlendiren Hürmüz Boğazı’nın akıbeti de dünya piyasalarını belirsizliğe sürüklüyor. Dünya petrol ticaretinin merkezi olarak bilinen bölge, Ortadoğu’daki petrol üreticilerinin; Pasifik Asya, Avrupa, Kuzey Amerika pazarlarına bağlayan ana damarı olma özelliğini taşıyor. Hürmüz Boğazı aynı zamanda, dünyanın en büyük LNG üreticisi Katar’ın sıvılaştırılmış doğal gazının neredeyse tamamını bu hat üzerinden dünyaya ihraç ediyor. Örneğin geçen yıl küresel doğal gaz ticaretinin yüzde 30’undan fazlasını bu veri oluşturdu. 

Türkiye’nin ihracat ve ithalatında kritik öneme sahip Hürmüz Boğazı çevresindeki güvenlik riski, özellikle Asya ile yapılan enerji ve sanayi hammaddesi ticaretini sekteye uğratabileceği değerlendiriliyor. Buna göre olası risk sigortaları ve navlun maliyeti artışlarına yönelik gelişmeler de takip ediliyor. 

Küresel Risk Yönetimi Araştırma Başkanı Arne Lohmann Rasmussen, LinkedIn hesabından yaptığı paylaşımda, petrol piyasası açısından “en büyük kabusun” Hürmüz Boğazı’nın kapanması olacağını ifade etti. 

Türkiye’nin önemli turizm kapısı

Türkiye’nin her yıl önemli bir turizm akışı aldığı İran, ülkeden ve bölgeden Türkiye’ye bağlanan önemli bir turizm kapısı. Son iki yıldır başta İsrail ve Filistin savaşı ile İran gerginliği olmak üzere çeşitli nedenlerle düşüşe geçen bölge pazarının bu gelişmelerle büyük kayıplar yaşayabileceği değerlendiriliyor. Gelişmeler takip edilirken, bölgedeki çatışma ortamının savaşa dönmeden çözülmesi; ülkeler arası diyalogun artırılması bekleniyor.